sayfalarım |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Kavak, Samsun
Tarih Ah merkezinin kuzeyindeki kalan Kale doruğu höyüğün 1942 yılında yapılan araştırmalarda M.Ö.3500-2000 yıllarına ait eserlere rastlanmıştır. Bu verilere göre Kavak ilk tunç çağından bu yana bir yerleşim yeridir.Kale doruğu höyüğünde genç Helenistik, Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı dönemlerin...

TARİHİ
Tarih Ah merkezinin kuzeyindeki kalan Kale doruğu höyüğün 1942 yılında yapılan araştırmalarda M.Ö.3500-2000 yıllarına ait eserlere rastlanmıştır. Bu verilere göre Kavak ilk tunç çağından bu yana bir yerleşim yeridir.Kale doruğu höyüğünde genç Helenistik, Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı dönemlerine ait eserlere rastlanması ise bu yerin hem yerleşim özelliğini, hem de burada yerleşimin sürekliliğini göstermektedir. Kalederoğunda en önemli yerleşmenin Bakır çağında olduğu anlaşılmıştır. Bölgede varlığı kanıtlanan ilk kavim Gaslar (Gaskalar) dır. Gaskalar, Hititlerin egemenliğini benimsemiş yarı göçebe ve saldırgan bir topluluktur. Hititler Kaledoruğu’una geniş ölçüde yerleşmemiş; Ancak, bölgenin starejik bir noktada oluşu nedeniyle buraya bir nevi garnizon kurmuşlardır, bu da onların yayılma ve genişleme dönemlerine rastlamaktadır. Hititlerin egemenliğinden sonra Kavak M.Ö.1200’lerde Friglerin, M.Ö.7.yy.da Milletlilerin egemenliği altına girmiştir. M.Ö.333 yılında Pontusların elinde olan Kavak’a daha sonra Romalılar hakim olmuştur. Daha önce Yahudiliği tanıyan halk, I.yy. İsa’nın havarilerinden Aziz Andre ve Pier’in bölgeye gelmesiyle Hıristiyanlıkla tanışmıştır. Müslümanlar Abbasiler döneminde (750-1528) Malatya -Tokat üzerinden Karadeniz kıyılarına uzandılar ve İslam dinini buralara tanıttılar. 1071 Malazgirt savaşından sonra Selçuklular döneminde Rükneddin Süleyman’ın Tokat meliki olduğu zaman bölge Selçukluların eline geçti. Osmanlılar döneminde ise Yıldırım Beyazıt Han Anadolu’da birliği sağlamak için bölgeyi İsfendiyaroğullarından almıştır. 1418 Çelebi Mehmet döneminde ilçe tamamen Osmanlıların eline geçti. Kavak’ın bundan sonraki tarihi Osmanlı Tarihi içinde gelişimini sürdürmüştür. 1518 tarihli bir Osmanlı tapu defterinde Kavak’ın Samsun sancağına bağlı bir karye (köy) olduğu görülmüştür. 1839 yılında merkez ilçeye bağlı bucak olmuştur. 1934 yılında da Bucak teşkilatı ilçe teşkilatına çevrildi.

Coğrafi konumu
Samsun-Ankara karayolu üzerinde kurulmuş, Samsun iline bağlı bir ilçedir. Samsuna uzaklığı 50 km. Kavak doğusunda Asarcık, Batısında Havza, Kuzeyinde Samsun ve Bafra, Güneyinde Ladik ilçeleriyle çevrilidir. Denizden yüksekliği 600m olan ilçe engebeli bir arazi yapısına sahiptir. En yüksek dağı Hacılar Dağıdır. İlçenin en önemli akarsularından Murat ırmağı bu dağlarda doğar. İlçenin doğal gölü olmasa da sulama amacıyla yapılan göletleri vardır.

İklimi
Deniz seviyesinden oldukça yüksek olan Kavak ta iklim,deniz ikliminden kara iklimine geçiş şeklindedir. Fakat karasal iklim daha baskın durumdadır. Yazları ılık, kışları ise genellikle soğuk geçer. Yazın lodos, kışın poyraz rüzgarlarının etkisi altında kalan ilçede en fazla yağmur ilkbaharda yağar.

Sosyo-Ekonomik yapısı
Kavak ilçesinin ekonomisi tarım ve hayvancılığa dayanır. Tarım alanında en çok buğday, mısır, yulaf, arpa gibi tahıl ürünleri yetiştirilir. Ayrıca, şekerpancarı, tütün, patates ekimi de yapılmaktadır.Sılaj mısır ve fiğ ekimi de artmaktadır. Yüksek kesimlerdeki köylerde yaşayan halkın geçim kaynağı ise büyük ölçüde orman ürünleridir. İlçedeki sanayi genellikle kireç, tuğla ve kiremit üretimi şeklinde gelişmiştir.Çünki yerli tuğla ve kiremit,odunla kuyu içinde kireç üretimi,çok eskiden yapılmaktaydı.
Ulaşım
Kavak Orta karadenizi içi Anadolu ya bağlayan Samsun-Ankara Devlet karayolu üzerindedir. Samsuna uzaklığı 51 km. olan ilçeye ulaşım kolayca sağlanabilmektedir.Toptepe-Doruk yöresinde VİYADÜK ve 3
2 yol genişletme-asfalt,Çakallı mıntıkasında dağ kot düşürme ve viyadük çalışması yapılmaktadır.Ancak,normal yol trafiği devam etmektedir.
Tarihi ve kültürel değerler
Kaledoruğu Höyüğü:1942 yılında Müzeler ve anıtlar yüksek kurulu tarafından ön kazı yapılmış, sit alanı olarak koruma altına alınmıştır. Burasının Bakır Çağı'nda önemli bir yerleşim yeri olarak kullanıldığı, Hititlerin yayılma genişleme dönemlerinde de starejik konumu nedeniyle Amasya-Samsun yolunu denetleyebilmek için bir nevi garnizon olarak kullanıldığı tahmin edilmektedir. İlk kazı çalışmalarında Genç Helenistik, Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı dönemi kalıntılarına rastlanmıştır. Kavakta bulunan diğer höyük ve ören yerleri ise şunlardır: Tepesi Deliktepesi, Kaleyeri, Kaletepe, Aytepe, Hacıbey, Dingil Kalecik höyükleri; Güneytepe, Çamlık, Asarkale ören yerleridir. Buralarda yapılan kazılarda ele geçen buluntular üzerinde yeterli araştırma ve inceleme yapılmamıştır. Kavaktaki höyüklerin incelenmesi, Kuzey Anadolu ile orta Anadolu’nun eski karayolları boyunca devam eden kültür münasebetlerinin başladığı zaman ve akış tarzını göstermesi bakımından büyük önem taşıyacaktıR
-
Taş Han (Çakallı Hanı)
Eski Ankara-Samsun yolu üzerinde Çakallı mevkiinde bulunan hanın Selçuklu yapısı olduğu anlaşılmaktadır.ve günümüze dek hala ayakta kalmayı başarmıştır.Yapılan araştırmalara göre 13.yy selçuklu eseri olduğu anlaşılmıştır.Günümüzden 700 yıl öncesine aittir.Tarihsel kaynaklarda taşhan,çakallı kervansarayı gibi isimlerle söz edilmektedir.ayrıca bu döneme ait köprüde bulunmaktadır
-
Gezi ve mesire yerleri
Etrafı ormanlarla kaplı olan Kavak'ın her tarafı piknik yeri ve mesire alanıdır diyebiliriz. Çamlık, Bükceğiz mevkii bunlardan sadece ikisidir. Kavakta sulama amacıyla yapılmış göletler ve çevresi piknik yapmaya uygun alanlardır. Bu göletler; Kozansıkı, Divanbaşı ve güven Barajı göletleridir.Kavak barajı olarakta bilinen güven barajı göleti çevresi özellikle piknik alanı olarak düzenlenmiştir.Geğikalan köyü Çağlayan şelaleside görmye değer yerlerden biridir. Yaz aylarında tertemiz suyuyla yüzebileceğniz büyüklükte birde göle sahiptir
-
Belirli günler
Kavak'ta Ağustos ayı içerisinde düzenlenen "Yaşar Doğu Şenlikleri ve Kutlamaları" geleneksel hale gelmiştir. Yaşar Doğu , ata sporumuz olan güreşte, ülkemizi Dünya Şampiyonluğuna kadar yükseltmiş bir sporcudur. Türk güreş tarihinde kırılması güç rekorların sahibi, Dünta ve Olimpiyat Şampiyonu Yaşar Doğu 1913 yılında Kavak ilçesinin Karlı Köyünde doğmuştur. İlçede Yaşar Doğu'ya duyulan sevgi ve muhabbetin bir tezahürü olarak güreşe karşı büyük bir ilgi vardır 8 Şubat 2008
-
Folklorik değerler
Kavak ilçesinde “Keşik” denilen bir gelenek vardır. Her hane kendisine keşik (Sıra) geldiğinde bütün köylüyü davet ederek onlara sabah, öğlen, akşam üç öğün olmak üzere yemeklerini hazırlar ve ikram eder. Bu daha sonra başka bir haneye keşik gelmesi şeklinde devam ettirilir
-
Yemekler

Kavak yöresinin en meşhur yemeği kaz etiyle yapılan TİRİT dir.Mahalli olarak SELİT denir.Kazın eritilen kızgın yağına batırılmış yufkalarla[yoka],yine kazın yağı ile yapılmış bulgur pilavı üzerine pişirilmiş KAZ eti serilip çatal-kaşık kullanmadan el parmak uçlarıyla kavrayacak şekilde et ve pilav birlikte yenir. Ayrıca, çakallı melemeni, ketesi, tandır kebabı,saç üzerinde pıtıl ekmeği,yoğurtlu mısır çorbası,keşkek,madımak yemeği,tavada dönderme [yağlı],şekerpancarı pekmezi,yabani meyvelerden yapılan[ekşi]meşhurdur
-
NOSTALJİde kalacak diyebileceğimiz,masraf ve emek istemeyen,tamamen vatandaşın kendi ürettiğiyle yapılan, karın doyurucular
1. ISLAMA Bayatlamış ekmek lokma şeklinde doğranıp, gevretilir. Yağ su ve soğanla hazırlanan yağlı-su,kaynar halde tepsideki ekmek üzerine dökülür, kaşıkla zevkle yenir. 2. DOĞRAMA: İnce,ince doğranıp hafifçe yumurtaya bulanmış bayat ekmek tavadaki kızgın yağa dökülüp, karıştırılır. İstenilen kıvamda ocaktan alınır. Kaşıkla yenir. 3. PEKMEZ ile YOĞURT : Ayrı ayrı sahana konulan yoğurt ve pekmez, parmak uçlarıyla tutulan DIKIM dediğimiz bir parça ekmekle, önce pekmeze devamında yoğurda banarak elle yenir. 4. YOĞURTLU: mısır çorbası, 5. SÜTLÜ: yarma [buğday] çorbası. 6. SÜTAŞI. 7. ŞEKERAŞI.(zerde) 8.HELLE [un] çorbası. 9. SADE ÇEMEN pastırması. 10. PUHUT: Buğday kabak çekirdek, nohut, kavrulup, üğütülüp un yapılır, şeker-su ile karıştırılarak reçel kıvamında kaşık ile yenir. 11. DAL TURŞUSU kavurması 12. MISIR PASTASI: Kavrulmuş mısır unu kaynar suya yavaş ve kaşıkla karıştırılarak konulur. Ekmek hamuru kıvamına gelinceye kadar ateşte kalır. Tepside servis yapılır. Yanına eritilmiş pancar pekmezi veya yoğurtla bandırılarak yenir. (Bağırsak çalıştırıcı özelliği vardır.) 13. Mısır çorbası, 14. Kuşburnu ezmesi
|
|
|
|
|
|
|
Sitemde 12021 ziyaretçi (20642 klik) kişi burdaydı!
|
|
|
|
|
|
|
|